35 yaşındaki Eren Yılmaz, yaklaşan düğünü öncesinde yaşadığı stres ve kaygıları, normal bir süreç olarak değerlendirdi. Doktorlar, Eren'in yaşadığı belirtilerin düğün telaşının getirdiği bir "stres" olduğunu söylese de bu durum, hayatını alt üst edecek bir gerçeği saklıyordu. Eren'in yaşadığı bu belirtilerin ardında yatan gerçek, 4. evre kolon kanseri teşhisiyle yüzleşmek zorunda kalmasıydı. Şimdi Eren’in hikayesi, hiç beklenmedik bir şekilde düğün hazırlıklarının ortasında yüzleştiği bir hastalıkla ilgili bir uyanış hikayesine dönüşüyor.
Eren, düğün tarihinin yaklaşmasıyla beraber stres ve geçmişe dönük bazı sağlık sorunlarıyla mücadele etmeye başladı. Sürekli yorgunluk, iştahsızlık ve karın ağrıları, onun için geçici bir durum gibi görünüyordu. Ancak bu belirtilerin sürekleşmesi, bir şeylerin yanlış gittiğini gösteriyordu. Eren, yaşadığı sindirim sorunlarını ve diğer sağlık problemlerini düğün stresiyle ilişkilendirip önemsememeyi tercih etti. Bunun üzerine birkaç gün içinde durumu kötüleşti ve nihayetinde en yakınları tarafından bir sağlık kuruluşuna gitmeye zorlandı. İlk muayenede, doktorlar Eren'in belirtilerinin sadece stres kaynaklı olduğunu söyleyip, ilaç tedavisi önerdiler.
Ancak Eren, zamanla durumu kötüleşince ikinci bir görüş almak ister. İkinci doktordan aldığı yanıt, hem onu hem de ailesini şoka uğratacak bir gerçekle sonuçlandı. İleri tetkiklerin ardından Eren'e 4. evre kolon kanseri teşhisi konuldu. Bu noktadan itibaren, hem Eren’in hem de ailesinin hayatında her şey köklü bir şekilde değişmeye başladı. Hastalığı ile ilgili araştırma yapmaya başlayan Eren, kanserin erken belirtilerinin genellikle göz ardı edilebildiğini fark etti. Bu durum, diğer hastalar için de bir uyarı niteliği taşımaktadır.
Kolon kanseri, hastalığın erken evrelerinde belirgin belirtiler göstermemesi nedeniyle sıradan sindirim sorunlarıyla karıştırılabilir. Eren'in hikayesinin ardından, doktorlar bu tür durumlara dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Kolon kanseri, genellikle düğün gibi stresli dönemlerde geçici rahatsızlıklar olarak görülerek, önemsenmeyebilir. Fakat bu hastalığın belirtilerinin tanınması büyük bir önem taşımaktadır. Kanserin erken evrelerinde sık görülen belirtiler arasında karın ağrısı, uzun süren ishal veya kabızlık, kanama ve ani kilo kaybı yer alır.
Doktorlar, sağlık uzmanları tarafından önerilen tarama testlerinin önemine dikkat çekiyorlar. Özellikle 50 yaşını geçmiş bireyler için kolon taraması, hayat kurtarıcı bir önlem olabilir. Ancak Eren'in durumu, genç yaşta olanların da bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini yankıladığını hatırlatıyor. Genç bireylerde kolon kanseri görülme oranları son yıllarda artmakta, bu nedenle her yaş grubunda dikkatli bir yaklaşım benimsenmelidir.
Eren’in hikayesi ve durumu, hem kanserle mücadele eden hastalara ilham vermekte hem de diğer bireylere bu hastalığın ciddiyetini öğretmektedir. Eren şimdi tedavi süreci ile mücadele ediyor ve hastalığı nedeniyle birçok insanın dikkatini çekmeyi başardı. Düğünü ertelenmiş olmasına rağmen, Eren ve nişanlısı bu zorlu süreçte birbirlerine destek olmak için el birliğiyle savaşıyorlar. Eren’in başından geçenler, tüm topluma bunun bir uyarı olduğunu gösteriyor. Belirtilerin önemsenmesi ve sağlık kontrolünün göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç olarak, Eren’in hikayesi genç bireylerin sağlıklarını önemsemelerinin ve belirtileri ciddiye almanın ne kadar önemli olduğuna dair önemli bir ders niteliği taşıyor. Düğün gibi stresli dönemlerde geçici belirtilerin göz ardı edilmesinin sonuçları ağır olabileceğinden, her bireyin sağlık izlemelerine dikkat etmeleri büyük önem taşımaktadır. Sağlık sorunlarını ertelemek hiç kimse için bir avantaj sağlamaz. Eren’in hikayesi, birçok insan için bir uyanış ve bilinçlenme çağrısı niteliği taşımaktadır.