Ankara'da sahipsiz köpeklerle ilgili alınan yeni karar şehri sarsmış durumda. 71 bin lira gibi yüksek bir para cezası, hayvanseverler ve vatandaşlar arasında tartışmalara yol açtı. Barınaklardaki kalabalığın artması ve sokaklardaki sahipsiz köpek sayısının her geçen gün çoğalması, şehir yönetimlerini harekete geçirdi. Ancak bu yeni düzenleme, hayvanların bakımını üstlenmeyenlerin karşılaşacağı ağır yaptırımlar nedeniyle pek çok kişi tarafından tepkiyle karşılandı.
Yeni yasa ile birlikte, sahipsiz köpekleri barınaklara bırakmanın 71 bin liralık cezaya tabi olduğu duyuruldu. Bu durum, özellikle hayvanseverlerin ve gönüllülerin kaygı duymasına sebep oldu. Barınaklara bırakılan köpeklerin sayısındaki artış, devletin büyük bir yük altına girmesine neden olurken; yerel yönetimlerin bu konudaki sorumluluklarını artırdığı belirtiliyor. Sahipsiz köpeklerin sokaklarda bırakılması yerine belirli bir düzen içinde toplanması gerektiği ifade ediliyor. Fakat, hayvan hakları savunucuları, bu cezaların sahipsiz hayvanların durumunu daha da kötüleştireceğinden endişeli. Özellikle, bu cezaların uygulanmasının, barınaklarda kalmayı tercih eden birçok kişi için caydırıcı olacağı düşünülüyor. Tedavi edilmesi gereken hayvanların çoğalıp sosyo-ekonomik bir sorun haline gelmesi, bu düzenlemenin gerekçeleri arasında yer alıyor.
Yeni yasaya karşı çıkan hayvan hakları aktivistleri, sahipsiz köpeklerin barınaklara bırakılmasını caydırmanın, sorunu çözmeyeceğini savunuyor. Onlara göre, çözüm, sokaklardaki köpekleri sağlıklı bir şekilde rehabilite etmek ve sahiplendirmekten geçiyor. Aksi halde, patlayan cezaların yalnızca sorunu daha da derinleştireceği ifade ediliyor. Hayvanseverler, sahipsiz hayvanların toplumda her zaman bir yerinin olduğunu ve onların bakımını üstlenmenin bir insanlık görevi olduğunu vurguluyor. Böylece, barınaklar dolup taşarken, çözümün ceza vermekte değil, daha bilinçli ve duyarlı bir toplum yaratmakta yattığını belirtiyorlar.
Sonuç olarak, Ankara'da sahipsiz köpeklerle ilgili alınan bu yeni karar, hem yasaların hem de toplumun hayvanlara yönelik tutumunu sorgulatmaya başladı. Para cezası yerine, eğitici faaliyete dönük çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiği yönünde güçlü bir çağrı yükseliyor. Hayvanları korumak amacıyla atılan adımların, ezici cezalara dönüşmemesi gerektiği dile getiriliyor. Zira, hayvan severlik, en başta bir sevgi meselesidir; bu nedenle, daha yapıcı çözümler üretilmesi gerekmektedir.