Belgrad Ormanı'ndaki kaybolma vakası, Türkiye’nin önemli şehirlerinden birinde bir kez daha üzücü bir hikaye ile gündeme geldi. Mimar Ece Gürel, 4 gün süren arama çalışmaları sonucunda Belgrad Ormanı'nda bulundu ve hemen hastaneye kaldırıldı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen, Gürel’in hayatını kaybetmesi, ailesi ve arkadaşları üzerinde büyük bir travma yarattı. Bu olay, yalnızca bir kayıp hikayesi olmanın ötesinde, toplumun huzuru ve güvenliği üzerine de derin düşüncelere yol açtı.
24 Eylül 2023 tarihinde Belgrad Ormanı’nda kaybolan Ece Gürel, İstanbul'da tanınan bir mimar ve toplumsal projelerde aktif yer alan bir isimdi. Eğitim hayatına İstanbul'da başlamış ve mimarlık alanında önemli başarılara imza atmıştı. Çevre dostu projeleri, modern tasarımları ve toplum için faydalı projelere katkıları ile tanınan Gürel, birçok kişi tarafından seviliyor ve saygı duyuluyordu. Ailesi, arkadaşları ve meslektaşları, onun hem insanı yönü hem de profesyonelliği ile ilgili birçok olumlu anıyla anıyor. Belgrad Ormanı'na doğayla baş başa kalmak için giden Gürel’in kaybolması, bölge halkını ve şehri derinden sarstı.
Ece Gürel’in kaybolduğunun haberini alan aile, hemen yetkililere başvurdu. Bu süreçte, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve AFAD ekipleri, arama kurtarma çalışmalarını başlattı. Belgrad Ormanı’nın geniş arazisinde, yapılan aramalar günlerce sürdü. Ekipler, havadan ve karadan, Ece Gürel’i aramak için var gücüyle çalıştı. Geniş bir kesim tarafından desteklenen bu arama çalışmaları, yerel halkın da katılımıyla daha da büyüdü. Sosyal medyada başlatılan kampanyalar, Ece Gürel’in bulunması için insanlar arasında dayanışmayı artırdı. Ancak ne yazık ki bu çalışmaların ardından duyulan haber, tüm Türkiye’yi derinden üzdü.
Gürel’in hastaneye kaldırılmasının ardından yapılan tüm girişimler, maalesef sonuç vermedi ve genç mimar, hastanede yaşamını yitirdi. Hayat dolu olan Gürel, hayatının baharında son nefesini verdi. Bu kayıp, yalnızca ailesini değil, aynı zamanda birlikte çalıştığı mimarları ve projelerine destek veren birçok insanı da derinden etkiledi.
Aile ve yakınları, Ece’nin kaybıyla ilgili yapılan haberlerin etik olup olmadığı ve özel hayatın ihlali üzerine söylenenlerle ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu. Gürel’in çok sevilen bir kişi olduğunu ve bu kaybın sadece bir ailesel acı değil, toplumsal bir travma yarattığını ifade ettiler. Bunun yanı sıra, bu olayın ardından kaybolan kişilerin bulunması için yürütülen çalışmaların önemine dikkat çekildi. Ece Gürel’in vefatı, toplumda kaybolmuş insanların akıbeti hakkında daha fazla farkındalık yaratılması gerektiğini bir kez daha gösterdi.
Olayla ilgili başlatılan incelemeler, gerek arama kurtarma konusunda gerekse güvenlik önlemleriyle ilgili değişikliklerin yapılabileceği yönünde güçlü bir tartışma başlattı. Yetkililerin, bu tür olayların önüne geçebilmek adına, daha etkin ve hızlı müdahale mekanizmaları geliştirmesine yönelik eleştiriler gelmeye başladı. Halka açık alanlarda güvenliğin artırılması ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması çağrıları, kaybolma vakalarının önlenebilmesi için mutlaka dikkate alınması gereken konulardan biridir.
Ece Gürel’in hayatının kaybedilmesi, birçok insanın hayalini gerçekleştirmek için mücadele ettiği bir dönemde yaşandı. Kendisi, hem mimarlık alanında hem de kişisel yaşamında örnek gösterilen genç bir kadındı. Bu olay, pek çok insana dokundu ve kaybolma durumlarında toplumun daha duyarlı ve dikkatli olması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Ece Gürel, belki fiziksel olarak aramızda olmadı, ama onun mirası ve onun için duyulan özlem, toplumu birleştiren bir güç olmaya devam edecek.
Tüm bu olayların ardından, hayatını kaybeden Ece Gürel’e Allah’tan rahmet, ailesine baş sağlığı diliyor, topluma kaybın verdiği derin acının bir an önce dinmesini ve benzer olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz.