Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) gerçekleştirdiği ziyareti, Kıbrıs'taki siyasi dengeleri bir kez daha sarsarak, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin habercisi oldu. Erdoğan’ın bu tarihi ziyareti, hem bölge ülkeleri hem de Avrupa Birliği nezdinde yankı uyandırırken, Rum yönetiminin bu gelişmeye gösterdiği endişeler dikkat çekti. Peki, Erdoğan’ın ziyareti gerçekten Rum yönetimi için neden bu kadar endişe verici? Ve bu ziyaretin KKTC üzerindeki olası etkileri neler olabilir? İşte detaylar...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’nin 40. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinliklere katılmak üzere 2023 yılında Kuzey Kıbrıs'a gitti. Bu ziyaret, Erdoğan’ın Türk dış politikasını ve KKTC’nin uluslararası alanda tanınma çabalarını desteklemek adına atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ziyaretin, Türkiye'nin Kıbrıs meselesinde belirlediği hedefler doğrultusunda gerçekleştirildiği düşünülmekte. Erdoğan, etkinlikte yaptığı konuşmalarla KKTC'nin bağımsızlığını pekiştirici tutumunu vurguladı ve Kuzey Kıbrıs'ı her zaman destekleyeceklerini belirtti. Bu gelişmeler, Rum yönetiminin tedirginliğini artıran en büyük sebeplerden biri haline geldi.
Rum yönetimi, Erdoğan’ın ziyareti sonrasında gelen açıklamaların ve gösterilen desteklerin, mevcut gerilim ortamını daha da artıracağı görüşünde. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Erdoğan’ın ziyaretiyle birlikte KKTC’ye olan desteklerinin daha da artmasının, adanın birleşmesi adına yürütülen müzakereleri olumsuz etkileyeceğini öne sürdü. “Türkiye’nin bu tür ziyaretleri, Kıbrıs sorununu çözmeye değil, daha da derinleştirmeye hizmet eden hamlelerdir,” diyen Hristodulidis, uluslararası topluma da bu durumu iletmeye çalışacaklarını ifade etti.
Rum medyası da Erdoğan'ın ziyareti üzerine çeşitli yorumlar yaparak, bu durumu 'provokasyon' olarak nitelendirdi. Gereksiz yere tahrik edici bir tutumla, KKTC'ye destek verilmesinin, barış süreçlerine işkence ettiğini savundular. Özellikle Avrupa Birliği'nin bu tür gelişmeler karşısında nasıl bir tavır alacağı da merak konusu. Her ne kadar Erdoğan’ın ziyareti, Türk tarafı için bir kazanım gibi görünse de, Rum yönetimi bu adımları daha da tehlikeli ve belirleyici olarak değerlendirmekte.
Sonuç olarak, Erdoğan’ın KKTC ziyareti, bölgedeki güç dengelerini etkileyecek önemli bir gelişme olarak kayıtlara geçti. Rum yönetiminin endişeleri doğrultusunda, bu tür ziyaretlerin devamında neler olacağı ise merakla bekleniyor. Kıbrıs meselesinde uluslararası ilişkilerin seyri ve Türkiye’nin tutumu, iki tarafın geleceğini belirleyecek en kritik unsurlar arasında yer almakta. Erdoğan’ın KKTC'deki ziyareti, sadece Türk-Kıbrıs ilişkileri açısından değil, aynı zamanda Türk dış politikası açısından da belirleyici bir adım olarak önümüzde duruyor.