Tire’nin gözde ustalarından biri olan Hasan Usta, 64 yıl boyunca sürdürdüğü mesleğinde, el yapımı geleneksel Türk lezzetlerini modern çağın baskılarına rağmen yaşatmaya devam ediyor. Küçük yaşlarından itibaren bu işe merak saran Hasan Usta, Tire'nin yerel mutfağının önemli bir parçası haline gelmiş. "Herkes elle yapılan lezzetleri tatmalı," diyen Hasan Usta’nın öyküsü, Türkiye’nin gastronomi tarihine ışık tutuyor.
Hasan Usta, mesleğine 15 yaşında başlamış ve bu süreçte birçok zorluğa göğüs germiş. 64 yıllık birikimini, günümüzde nadir rastlanan el yapımı ürünlerle birleştirerek sunuyor. Usta, “Bu işin her aşamasında emeği hissetmek gerekiyor. Oturup saatlerce yapmanın keyfini almak, bir şeyleri elinizle üretmek gerek. Her insanın damak tadına hitap eden özel tariflerim var,” diyor.
Hasan Usta’nın en çok öne çıkan ürünlerinden biri, Tire’ye özgü meşhur köftesi. İçinde kullanılan baharatlar ve malzemelerin kalitesi, onu diğerlerinden ayıran en önemli unsurlar. “Tire köftesinin sırrı, içine kullandığınız etin tazeliği ve baharatların dengesi,” diyor Hasan Usta. Aynı zamanda, göz nuru olarak yaptığı zeytinyağlı yemekler ve yöresel hamur işleri de dikkat çekiyor. “Elle yapılan başka usta yok,” diyerek, bu lezzetleri ortalara koyan Hasan Usta, işini gerçek bir tutku ile sürdürüyor.
Hasan Usta, sadece bir lezzet ustası değil, aynı zamanda Tire’nin kültürel mirasını da gelecek nesillere taşımayı amaçlayan bir mentor. Genç nesile aktarılan tarifler bir yandan geleneksel kültürü korurken, diğer yandan da yeni tat arayışlarına kapı aralıyor. Dükkanında stajyer olarak çalışan gençlere, ustalığının sırlarını ve işin inceliklerini öğretmek için özel zaman ayırıyor. “Bu mesleği öğrenmek ve yaşatmak zor görev ama ben elimden geleni yapıyorum,” diyor.
Hasan Usta’nın dükkanına gelen müşteriler, sadece lezzetli yemekler yemekle kalmayıp, aynı zamanda Tire’nin tarihi ve kültürü hakkında bilgi sahibi olma fırsatı yakalıyorlar. Müşterilerine, yaptığı yemeklerin geçmişini ve anlamını anlatarak, yemeklerin sadece karın doyurmanın ötesinde bir şey olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda, Tireli Hasan Usta’nın sadece bir yemek ustası olmadığını, aynı zamanda bir kültür elçisi olduğunu söylemek mümkün.
Tireli Hasan Usta, 64 yıl süren mesleki yaşamında sadece bir restoran işletmiyor, aynı zamanda bir gelenek yaratıyor. Her tabakta bir hikaye bulunan el yapımı lezzetler, onu Tire’nin efsanevi ustalarından biri haline getiriyor. Hasan Usta’nın azmi ve tutkusuyla harmanlanan bu lezzetler, sadece karın doyurmak için değil, aynı zamanda yüzlerce yıllık bir kültürü yaşatmak için yapılıyor. Zaman geçtikçe kaybolmaya yüz tutan geleneksel tarifler, Hasan Usta’nın elinde yeniden can buluyor.
Sonuç olarak, Tire’de yaşayan küçük bir çocuğun eline bir parça hamur verdiğinizde, belki de 64 yıl sonra bu hamurun bir köfteye dönüşeceğini kim bilebilirdi? Tireli Hasan Usta'nın hikayesi, yalnızca bir başarı öyküsü değil; aynı zamanda el emeği, göz nuru ve geleneksel değerlerin önemini hatırlatan bir ders niteliği taşıyor. Yıllar geçse de, Hasan Usta gibi ustalar sayesinde bu değerlerin yaşatılacağını bilmek, geleceğe umutla bakmamıza vesile oluyor.