Türkiye'nin batısında yer alan Zeytinli Mahallesi, sessizliğiyle dikkat çeken bir yerleşim alanı. Burada yaşayanların çoğu sağır ve dilsiz, bu durum bölge halkının yaşamını derinden etkileyen bir gerçeklik haline gelmiş durumda. Her geçen gün, sağır ve dilsiz olarak dünyaya gelen bebeklerin sayısı artıyor. Mahallenin geleceğini tehdit eden bu durum, bilim insanları, sağlık uzmanları ve aileler tarafından merakla araştırılıyor. Peki, bu olgunun altında yatan sebepler neler?
Zeytinli Mahallesi'nde sağır ve dilsiz bireylerin sayısının yüksek olması, genetik faktörlerin etkisini ortaya koyuyor. Çeşitli araştırmalar, sağır ve dilsiz bireylerin ailelerinde bu durumun genetik geçiş gösterdiğini ortaya koyuyor. Genetik miras, bebeklerin doğuştan engelli olma riskini artırıyor. Zeytinli Mahallesi'nde yaşayan aileler arasında akraba evlilikleri yaygın. Aile içindeki genetik benzerlik, çeşitli hastalıklar ve engellilik durumlarının görülme olasılığını artırıyor. Sağır ve dilsiz bireylerin sayısındaki artışın, genetik yolla geçen hastalıklardan kaynaklandığı uzmanlar tarafından belirtiliyor.
Özellikle, anne ve babası sağır olan bireylerin çocuklarının da yüksek ihtimalle sağlık sorunları yaşadığı gözlemleniyor. Bu durum, ailelerin bilinçlenmesi ve genetik danışmanlık hizmetlerine erişimin artırılmasını zorunlu kılıyor. Uzmanlar, ailelere sağır ve dilsiz insanların yaşadığı toplumda çocuk sahibi olmanın riskleri hakkında bilgi vermeleri gerektiğinin altını çiziyor.
Zeytinli Mahallesi’ndeki sağlık hizmetlerinin yetersizliği, bu durumun artmasında bir başka etken olarak öne çıkıyor. Mahallede yaşayan aileler, sağlık hizmetlerine kolay erişim sağlayamıyor. Düzenli sağlık kontrollerinin yapılmaması, prenosel (doğum öncesi) ve postnatal (doğum sonrası) sağlık hizmetlerinin eksikliği, doğuştan engelli bebeklerin oranını artırıyor. Sağlık uzmanları, erken tanı ve müdahalenin önemine vurgu yaparak, gebelik sürecindeki sağlık kontrollerinin atlanmaması gerektiğini ifade ediyor.
Özellikle annelerin gebelik dönemlerinde düzenli olarak doktor kontrolüne gitmemesi, bebeklerin sağlığı üzerinde ciddi tehditler oluşturabiliyor. Yetersiz beslenme, stres faktörleri ve çevresel kirliliğin de, bebeklerin sağlığını olumsuz etkilediği vurgulanıyor. Sağlığın her aşamasında dikkat edilmesi gereken noktalar, ailelerin bilgilendirilmesiyle birlikte, engelli doğum oranlarını azaltma konusunda önemli bir adım olacaktır.
Sonuç olarak, Zeytinli Mahallesi’nin karşı karşıya olduğu bu zor durum, halk sağlığı politikalarının yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor. Engelli doğumların önlenmesi, genetik danışmanlığın yaygınlaştırılması ve sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması için acil önlemler alınması şart. Mahallede yaşayan aileler, sağlık kuruluşları ve hükümetin iş birliği içinde çalışarak, bu sorunu aşmanın yollarını bulması gerekiyor.
Gelecekte, Zeytinli Mahallesi’nin sesi tüm Türkiye'ye yayılabilir, ama bu sadece sağlıklı nesiller yetiştirilirse mümkün. Ailelerin bilinçlendirilmesi, sağlık hizmetlerine erişimin artırılması ve yeterli destek programlarının oluşturulması, mahalledeki çocukların sağlıklı bir biçimde büyümesine katkıda bulunacaktır. Bu mesele, sadece bir mahalleyi değil, tüm toplumu etkileyen bir konu olarak karşımıza çıkıyor.